24 Şubat 2011 Perşembe

ütopik biraz.


Güneşin doğuşunu tersten çizmek isterdim. Şehrin tam karşısına geçip tüm binaları ters güneşin altına, yatay olarak çizmekte fena olmazdı. Sonra birkaç tane mavi ağaç eklerdim. Düz olarak tabii. mavi ağaçlarla alay etmem, ı ıh. Camsız pencerelerde uyuyan insanlar çizerdim, balonların gökyüzünden indiği, seyyar elma şekeri satıcılarının ve renkli şekerleme çiçeklerinin olduğu bir dünya fena olmaz mıydı? Sonra işte, müzikli banklar eklerdim. Denize dokunmazdım, o haliyle çok fazla güzel çünkü. Uçan kiviler çizmeye çalışırdım, yürüyen elmalar, nutelladan yollar, düğme fışkıran fıskiyeler, gözlükleri savuran bir rüzgar ve renkli ojeden bulutlar..
Tüm bunları çizmekle uğraşırdım ilk, sonra büyük ihtimalle çizemez, sayfayı kapatır ve okula giderdim. Biz en iyisi Hazal'ı bulalım. 

Hı bir de, yeşil civcivler de çizebilirdim, güzel olurdu. di'mi?
AMA öyle bir yeteğim yok. ne yazık.
Neyse ki, betimleme yapabilecek kadar zekiyim.
Güneşli günler. 
(oha. bu saatte? lan?!)
Tom Waits - Dead and Lovely .mp3
Found at bee mp3 search engine

1 yorum:

  1. aynı yere tokyo adında ve içinde sadece on üçüncü katların bulunduğu bi şehir kondur. hani sonsuz uzunlukta renk renk spagetti yaparım ben mesela gecenin bi körü ve sos da hazırlarım en peynirlisinden asdfg. hatta adı da soslu parmesan peynirli spagetti kurabiye olur asdgf. yeriz.

    YanıtlaSil