16 Haziran 2011 Perşembe

mavilik.

siyah, fazla bir siyah. sisten kurtulamamış fazla beklemekten yanmış.
hepsi bir masa lambası ışığında.
hatta öyle bir masa lambası ki bu,
her sabah güneşle birlikte aydınlatmaya başlayan, yıldızlar çıktığında ise sineye çekilen bir lamba.
sahibi garip çünkü.
aydınlığı aydınlatıyor.
oysa yıldızlar hep siyah örtüde, fazla birşeye gerek yok.
odada bolca yokluk var.
senin yokluğun, sonra sesinin yokluğu, gözlerinin, ellerinin, duvardaki saati ayarlamak için çırpınışının.
parfüm şişelerinin, zamansız gülüşlerinin, mırıldanmalarının.
o kadar çok yokluk var ki, ben bu yokluğa gülümseyemiyorum.
her yokluk arası boşluk.
sonra işte,
nereye baksam yoktuk.
yeşil bir kutunun içerisindeki maviydik.
başka bir renkle kapatılmaya çalışılmıştık, gökyüzü bizden utanırmışcasına beyaz bulutla kaplamıştı kendini.
ama biz maviydik.
üzerimize çekilmiş örtüyü kaldırdığımızda,
iki farklı renge büründük;
sen yokluğun mavisi, ben ise gökyüzünden arta kalan.

12 Haziran 2011 Pazar

into the wild.


Happiness only real when shared.


bilmem anlatabildim mi.

3 Haziran 2011 Cuma


Hayatımda yaklaşık dört senedir böyle bir insan var. 
yani. tanıdığım en tuhaf insanlardan. 
çok devasa olmasına rağmen böyle harika ve pudra tatlılığında bir karakteri var. 
mesela ben çok konuşsam kibarca uyarır beni. bıdıbıdıbıdı susmam ben, oysa o bir bakar ve 'sus ulan!' der. işte o an, tekrarlatmam. sonra işte, hayata karşı çok kibar olmamam gerektiğine inandırdı beni.
sekizbuçuk gibi belediye önünde buluşalım dedim az önce, tamam dedi. 
nettir kendisi. ararım, nerdesin? derim. yolda der. başka söze ne gerek var. öyle az ve öz konuşur hep. 
sonra işte.
bizim okulda böyle bir çatıkatı var. kar, kış, yaldır yaldır güneş demeden barındığımız ortak bir alan. iyi vakit geçirirdik. sanırım özlerim dediğim birşey oldu bu. 
mesela YGS puanlarımız berbat geldiğinde toplu intihar vakası girişiminde bulunmuştuk oysa akşam maç varmış, bu adam ölmeyelim demişti. 
işte. bir de çok alınmamasına rağmen arada sözleri derinden vuruduğum zamanlar oluyor. işte o zaman ben çok üzülüyorum lan. bir anda şeytansı yanım, hoop yürürlükte. 
öyle günlerden biriydi. ben birşey söyledim ve bu adam benimle ikigün konuşmadı. 
aklınıza gelen her türlü iyi niyeti sergilememe rağmen, ı ıh. olmadı. 
zalim herif. 
neyse ki, geçti o günler.

not: ikinokta yapmışım, ciddiyim yani gençler.