19 Nisan 2012 Perşembe

Kedimiz olsaydı, şimdi daha farklı olurdu.

Yazmam gereken çok şey var, başka türlüsü olmuyor.
Uyandığında gri bir gökyüzü, radyo açık.
Balkon kapısından hafiften soğuk geliyor, aylardan da Nisan.
Pencereyi açıyorum bazen.
Sen kadar nefes alıyorum.
Oda dağınık.
Sokaklardaki arabalardan hallice.
Sen kadar yürüyorum yine, uzaklık diz boyu, çok büyük dizlerin boyu.
Sen kadar konuştuğum günlerden biri.
Müzik çaların şarjı bitiyor habersiz, yarım kalan şarkılarla doluyor etraf.
Şarkılar da dağınık.
Uzak şehirlerin, uzak hayalleri oluyor ya hani,
Sen kadar inanıyorum.
Fark etmiyor, fark edilmiyor.
Anlatabildim mi?

2 yorum: