25 Nisan 2011 Pazartesi

Yani düşünsenize.

Tesadüf diye bir şey olamaz. dünyada dört milyar insan, sekiz milyar canlı olduğunu düşünelim. canlıların kapladığı alan ise 148.939.062 gibi bir sayı olsun. ve bir günde yirmidört saat var. imkanlar bu kadar belirgin, zaman bu kadar kısıtlı ve canlı sayısı bu kadar fazlayken, bu kısa zamanda mutlaka birileri bir yerde karşılaşmak zorunda. yani düşünün Anıl’ın yanında kırk adet nesne var, benim yanımda ise elli. ne yani, onun şiir defterinin benim gözlüğümün üzerinde yer almasını tesadüf olarak mı adlandırmak zorundayız? ayık olalım biraz.

sayısal veriler konusunda iyi değilim.

ki son cümlelerimi yazarken inandırıcılığım beni bile etkilemedi. bu da böyle bir anıydı demem gereken sahnedeyiz. evet.

7 yorum:

  1. aslında düşünmeyerek inanılabilecek bi örnek ver derseler verebileceğin bi örnek gibi sanki.

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle tam olarak böyle. söylenen gibi.

    YanıtlaSil
  3. Düşünmek bazen büyük bir gaflet olabiliyor ama. Yani, en azından bu konularda.

    YanıtlaSil
  4. Ben hala tesadüf olduğunu düşünüyorum :D

    YanıtlaSil
  5. Aqumarine, kesinlikle öyle.

    Gürhan. eh bu senin tercihin. :P

    YanıtlaSil
  6. Matematik hesabına girince, bi anda "yazı sonu -ve Mhp'nin 40. yılı!!!" diye mi bitiyo diye korkmadım değil.

    YanıtlaSil
  7. aslında yani düşününce. söylediğin gibi sonlandırmak çok mantıklıydı. aklıma gelmediği için acı çekiyorum şu an.

    ' dünyada kırkmilyar insan var ve bu tesadüf değil.
    Mhp'nin kırkıncı yılı kutlu olsun. '

    en basitinden misaldır.
    ah ah.

    YanıtlaSil