30 Haziran 2012 Cumartesi

Unutma Beni Çiçeği.

Üşengeçliğin tanımını düşünüyorum geçtiğimiz üç dakikadır. Sonunda bir karara vardım, üşengeçlik; enerjinin yola bölümünün yol sonunda ulaşacağın isteğin çok daha az olmasıdır, ya da bence de bunun üzerinde çok düşünmeyelim. 

Çok güzel blog insanları var. Çok güzeller ama bak. Şimdi örnek vermeye başlasam, sonra birini unutsam.. yo dostum, kendimi affedemem. Ama cidden bazı insanlar çok güzel. İlgilendikleri bir konu üzerine yazıyorlar mesela, o kadar iyi yazıyorlar ki 'tanrım diyorum, bu insan çok güzel olmuş.' Sonra merceği kendime doğrultuyorum. Geri dönüşüm kutusu gibiyim, alakalı alakasız, gerekli gereksiz, iyili iyisiz çoğu şey mecvut. Dünyanın en güzel salatasını yapıyorum ama bunu da burada paylaşamam ki. 

En iyisi dedim öylece yazayım, en azından arada gelir bakarım. 
Öylesine söylenmiş bir şey değil aslında, cidden arada eskilere gidiyorum. Ve inanır mısınız, bir ayda bile bir insan değişir mi, değişiyor. 

Bu unutma beni çiçeği.
Sizce de çok zarif ve mavi değil mi?
Ki zaten Beni Unutma filmini izleyenler hemen 'aa' diyerek neden bahsettiğimi anlayacaktır. Ama şimdi konumuz o film değil. Bu çiçeğin hikayesinden bahsedelim biraz;
Bu Alman efsanesine göre Tuna Nehri kıyısında yürüyüşe çıkmış bir şövalye ve sevgilisi, mutlu mesut gelecekten, mutluluklarından konuşurlarken esas kız bu çiçekleri görür ve ne kadar güzel olduklarını söyler. Şövalye de bunu duyunca durur mu? Sevgilisinin gönlünü bir nebze daha fazla çalabilmek için ağır zırhıyla beraber çiçeği koparabilmek için engebelelerin üzerinden ilerler. Çiçeği sevgilisine götürürken, zırhın ağırlığıyla kendini Tuna Nehri sularına bırakır. Ve son kez sevgilisin; "Vergissmeinnicht!" yani "Unutma beni!" diye haykırır.


6 yorum:

  1. ama efsane beni filmden daha çok etkiledi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni de öyle. Filmde sanki bir şey eksik gibiydi.

      Sil
  2. ben de o "çok güzel blog insanları"ndan biri miyim ki acaba? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii ki, başlı başına blog ismin bile bir harika. :)

      Sil
  3. bir ay? çok uzun zaman. bir saat, belki bir saniye.

    hayatta her şey o kadar mümkün ki nefret ediyorsun.

    salata iyidir, sabit kalmayı sevmem, bence böyle devam..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabit kalmak, profesyonellik ister.
      Salata gibi.
      Bu şekilde güzel, devam edelim. :)

      Sil