6 Haziran 2010 Pazar

İstanbul, I.







İnsanlar ve 5 Tl'lik saatler?!

[*] Bir İzmirlinin dilinden İstanbul;

Perşembe günü sevdiğim insanlarla( bir kişi hariç,öperim) İstanbul yolları taştan dedik ve uzun süren yolcuğu geçirdik başımıza kasket niyetine. Havanın sıcak olması cabası. Güneşe yolculuktu bir nevi. İstanbul İstanbul İstanbul. Tek kelime ile anlatılabilir aslında. İnsanlar. Evet, insanların farklılıklarını en iyi dillendirdikleri yer burası. Parklarında,meydanlarında farklı gözler, gülümsemeler ve soğuk çayın şekeri gibi yüzler. Sessizler ve düşünceleliler üstelik.
Sabahın erken saatleri, kimse yok vapurda. Arabalar ve sigaradan keyif yaratan insanlar. Sessizler, manzarayı ve martıyı sevmiyor gibiler. Belki alışmışlardır, kim bilir. Ama ben asla o manzaraya arkamı dönmezdim, bu huzur dışı bir davranış. Güneşin o muhteşem renk oluşumu ve denizle birleşince gökkuşağının 8. harikasını oluşturması.. Cennet kapıları açılmışken, neden gözlerimi kapatmalıyım ki? Martıların sesi.. Kuzgun değiller hayır. Güneşin gücünü alıyorlar. Deklanşörüme yansıyan resimde görebiliyorsunuz bunu, hı hı.

Eminönü Güvercinlerini kuzgunlardan ayırt edebildim,sevinin.
Seviyorum bu insanları,evet evet. Her yerde karşımıza çıkan o, 5 Türk Lirası tutarındaki saatleri de seviyorum. Satıcıları çok şiveli, şirin. Eminönündeki alt geçiti kullanırken dünyanın kirinden ten rengini unutmuş, yaşamayı siyahlar arasında oturduğu yerdeki görüş alanı olan insan ayaklarından ibaret sanan ve 500 yıllıkmış gibi görünen, İstanbul onun üzerine kurulmuş sanki, o adamı da seviyorum. Ruhundaki beyazlığa özlemi biliyorum,biliyorum. Onu seven birinin olması.., bunu duyduğunda gülümseyecektir. Belkide gülümsemez. Neyse, çiz üstünü.

Çamlıca. Gazoz reklamlarından tanırız burayı. Ve kenti kucaklayan ağaçlarıyla. Uzun bir aradan sonra yine aynı manzaraya tanıklık etmek gerçekten keyif veren bir duyguydu. Düşündüm, düşündüm evet. Kuzgun sevenlerde düşünebilir,olabilir. ' Hayaller,gerçekler. Ayrı köprü üzerinde aynı yolcu. Biz hangisini seçmeliyiz? Eğer hayali seçersem gerçekler suratıma çarpar peki ya gerçekler? Söyleyeyim size; gerçekleri seçmek gibi bir şansınız yok. Onları yaşarsınız. Çamlıcanın tepesinden hayallere bakıp, sıcaklığı elinizi yakan çay bardağının gerçekliğini hissedersiniz. Evet, hepsi bu.'
**
Devam etmeyi düşünüyorum. Bekleyiniz. Orda kalınız. Hiç ayrılmayınız. Tamam. Bitti.

3 yorum:

  1. Ben de İzmir'e gelince böyle içimi bir huzur bir mutluluk kaplıyor. Veya insanlar değişik geliyor, mutlu oluyorum vs. Sanırım biz sadece değişik bir yere gittiğimiz için etkileniyoruz. Atıyorum gideceğimiz yer (Mesela benim için İstanbul'dan gideceğim yer) çok güzel olmasa da İstanbul'dan, bir şekilde etkileniyoruz sanırım. Ya da ben hâlâ bütün o trafiğe ve iğrenç insanlarına rağmen İstanbul hastasıyım bilemiyorum. Ne demek istediğimi de tam olarak bilemiyorum ama belki de sen beni anlamışsındır. Zaten bir insanın bir insanı anlamasından daha müthiş bir şey var mıdır?

    Hayâl tanımına bittim yalnız. Gerçekler zaten bu kadar gerçek olduğu için Çamlıca'da hayal kurmuyor muyuz ki? Eheh.

    Ben bugün Merdivenler'e hayal kurmaya gidiyorum.

    YanıtlaSil
  2. Evet, fazlasıyla haklısın. Sadece değişik bir yere gittiğimiz için etkileniyoruz,konunun özü tam anlamıyla bu olsa gerek. Ama İstanbul'un etkisi yadsınamaz. En azından ben böyle düşünüyorum.( Karşında İstanbulda geçirdiği günleri İzmirdeymişcesine yaşayan biri olduğunu umursama olur mu? :P ) Ehem, evet efenim sizi harfi harfine anladığımı söyleyebilirim. Bir Dylan sevenin diğer seveni anlamasından daha müthiş birşey yok ki. Değil mi?

    Gerçekleri hissederek Çamlıca'da hayal kuruyoruz belkide. Merdivenlerdeki hayalinizi sabırsızlıkla bekliyoruz. ( Kibar olmaklar). :P

    YanıtlaSil
  3. "Merdivenler" çok acayip bir yer. İstanbul'da pek kimsenin bilmediği ama süper manzarası olan bir yer. Kız kulesini ve bütün gemileri, iki minare arsına sıkışmış adaları görebildiğin bir yer.

    İçkicilere katlanabileceksen (ki hepsi süper adamdır laf filan atmazlar kimseye kendi hallerindedir) en güzel manzara yeridir İstanbul'da, bence yani. Anlatılmaz yaşanır. Kız kulesi, Galata'ya selam eder orada.

    Benim hayaller ise: bir gün dahi olsa doyasıya konuşabileceğim, benden sıkılmayacak bir insanın hayalidir eheh.

    YanıtlaSil