25 Nisan 2011 Pazartesi

Yani düşünsenize.

Tesadüf diye bir şey olamaz. dünyada dört milyar insan, sekiz milyar canlı olduğunu düşünelim. canlıların kapladığı alan ise 148.939.062 gibi bir sayı olsun. ve bir günde yirmidört saat var. imkanlar bu kadar belirgin, zaman bu kadar kısıtlı ve canlı sayısı bu kadar fazlayken, bu kısa zamanda mutlaka birileri bir yerde karşılaşmak zorunda. yani düşünün Anıl’ın yanında kırk adet nesne var, benim yanımda ise elli. ne yani, onun şiir defterinin benim gözlüğümün üzerinde yer almasını tesadüf olarak mı adlandırmak zorundayız? ayık olalım biraz.

sayısal veriler konusunda iyi değilim.

ki son cümlelerimi yazarken inandırıcılığım beni bile etkilemedi. bu da böyle bir anıydı demem gereken sahnedeyiz. evet.