30 Ekim 2010 Cumartesi

Gerçekten.

Bir gün metroda tanıştığım biriyle hayatımın geri kalanını geçirmek istiyorum ya da sadece o günü. Evet, gerçekten bunu istiyorum. Kim olduğumuzu bilmemize gerek yok, amaçsız zaten. Kalıplaşmış olmaktan ötesi değil midir sıfatlar? Sessizce fısıldardım belki; ' İnsanların iki dilek hakkı vardır hayatta. Yaşamak ve ölmek. Ben birincisini diliyorum.' Gülümserdi. Kim bilir, hayatında o kişiyi bulmak için hiçbir durakta inmeyen bir başkası daha vardır?

29 Ekim 2010 Cuma

Blog Ödülü'm. (:


Rory tarafından aldığım ilk blog ödülü beni gerçekten mutlu etti. Hatta gün içerisinde bir tek buna sevindim diyebiliriz. Kendisine minnet dolu teşekkürlerimi iletiyorum. Vee günün şarkısı ona gelsin. Günün şarkısı işte bu, hatta yüzyılın şarkısı. :P

Benim de 15 kişiye bu ödülü vermem gerekiyormuş. Oscar goes tooo,
* Nisan yağmuru.
* Buster.
* deepblueeagle.
* Hazel.
* Larien.
* Leanders.
* Akkarin.
* Lilja Saaga.
* Emre - abf
* Hepsibeş.
* Dedimdi.
* The Mirror.
* Berdush.
* Benlik Dramı.
* Shudder.


27 Ekim 2010 Çarşamba

Kedilerin bulundukları çöplükten ansızın çıkıp, zıplamalarına kızıyorum. Kedileri sevmediğimden değil, süprizlere alışık değilim.

22 Ekim 2010 Cuma

Farkındalık.

Düşümdüm de, bir kelebek olsaydım yaşadığım o günün son olduğunu bilsem bile, yinede bir çiçeğin üzerinde pinekliyor olurdum. Bence üşengeçlikten uçamayan bir kelebeğin reenkarnesiyim. Ihm.

(14.kırksekiz)

* Daha 19. yaş günümü kutlamadım bile ama ilk defa yaşlandığımı hissettim dün. Ben mesela, yoldaki arabaları ve bulutları severdim. Bulutları severdim çünkü, ne zaman başımı gökyüzüne kaldırsam arka fondaki Tarcy Chapman ile dans ettiklerini düşünürdüm. Ne için hareket ettiklerinin önemi olmaksızın. Bu yüzden yoldaki arabaları da severdim. Çocukluğu yolculukta geçmiş biri olarak, arabaların hep bana doğru geldiklerini düşünür, en azından bununla mutlu olmasını bilirdim. Nereye gittiktiklerini önemsemeden ve anne-baba kavgasından artan zamanlarda kendimi özne değil de, yüklem olarak işlemek hoşuma giderdi. Ve ben, hala daha biraz arabaları ve bulutları severim. Ve yine, ilk defa yaşlandığımı hissettim dün.

21 Ekim 2010 Perşembe

Sadece birkaç ay ileri gidemez miyiz? Oldukça berbat günler yaşıyorumda hani. Keşke yaşamı boyunca herkesin en az bir dilek hakkı olsaydı. Ne sevinirdim.

19 Ekim 2010 Salı

Anneciğiime sevgilerimle.

Ayrı havlu, ayrı terlik, ayrı çarşaf, ayrı yemek, ay tuz, ayrı salata, ayrı tabak, ayrı makyaj malzemesi, ayrı parfüm, ayrı oda, ayrı vesaire. Yakında ayrı eve çık diyecekler diye korkuyorum. Alt tarafı hastayım yahu.

15 Ekim 2010 Cuma

Yokuşları dik bu şehrin. Ne daha önce gördüklerime benziyor çehren ne de gülüşün bir sonbahar akşamından çok uzak. Ilık bir kış gecesi gibi halin, içime sızan ise, kar taneleri.. Avucuma alıyorum, uzaktan bir insan gülüyor. Ve ayak sesleri.. Sokağın başında bir hayalet yürüyor süzülürcesine. Hayalet diyorum yıllar öncesinde braktı hatıralarını. Avucumdaki kar tanelerine kayıyor bakışlarım, göremiyorum. Kaynar sular dökülüyor başımdan ve avuçlarımdan..

Oh, I believe in yesterday.

Öf babamın koridorda karşıma çıkacağını bilseydim bağıra çağıra 'yesterdaaaay' söyler miydim? Hani toplantıya gidiyordu, yalnızdım ben evde. Hani hani? Güldü lan bıyık altından. Keyfim yerinde derken utandım şimdi iyi mi?!'? Neeyse. Güzel şarkıdır, candır vesselam.

13 Ekim 2010 Çarşamba

Mim meselesi.

  
Lilja, tarafından mimlendiğimi öğrenince soluğu yeni kayıt başlığında aldım. Kendisine çok teşekkürlerimi kepçe kepçe iletiyorum. Ayda bir giriyormuş artık, üzüldüm bir de. 


Bu mimin olayı aynen aşağıda yazıldığı gibidir;
 
Şimdi efenim mevzu tam olarak şöyle; yaşadığımız tüm sıkıntıları geride bırakıp, sevmediğimiz insanlardan, yapmaktan daral gelen işlerden uzağa bir tatile gidiyoruz. Bizi yolcu etmeye gelmiş üstelik gıcık olduğumuz herkes. Alayına çalımlı bir bakış fırlatıp arabamıza bindikten sonra, geride kalanları çatlatırcasına müziğin sesini sonuna kadar açıp, tozu dumana katarak oradan uzaklaşıyoruz. Şimdi sizden istediğim, mimlediğim herkes bindiği arabanın resmini ve son ses açtığı şarkının adını, sözlerinden bir bölümü ve söyleyen solistin resmini yayınlayacak.

Midget - MG red, 1961.




Bob Dylan - The Man In Me.


la la la la la la la la
The man in me will do nearly any task
As for compensation, there's a little he will ask
Take a woman like you
To get through to the man in me.
 
Ve, vee mimlediklerim;
 
* Nisan yağmuru.
* Buster.
* Eren, Eto.  
*UnknownGod.
*Rory.
* JG. 
* Portobello Cadısı.
 
 

.

8 Ekim 2010 Cuma

Seyir Defteri.

Fizik derslerini sevemiyorum, tamamen platonik bir olay gerçi. Hiç bir zaman sevemedim. Tıpkı kırmızı rujlu bir annenin çocuğunu cami avlusuna bırakıp, genç ve yakışıklı adamın koluna girerek kahkahalar içinde uzaklaşması gibi.

Örnek verelim güzelleşelim;
Tahtada sorunun cevabı yazıyormuş aslında ama ben şıklar içerisinde o cevabı bulamıyorum. Oha çok oha.

7 Ekim 2010 Perşembe

Can you feel me?


Pink Floyd - Hey You
Yükleyen MovieFanQS. - Yüksek çözünürlüklü video keyfini yaÅ�ayın!

* Bana hiç umut olmadığını söyleme, birlikte ayakta duruyoruz, ayrılırsak düşeriz.

1 Ekim 2010 Cuma

Babamın yaşlandığını saçlarına düşen beyazlarla değil de, düşüncelerinde yer alan saçmalıktan anladım. Cidden.